ULAK


Yıldan yıla geçerken
hikâyeler topladım evlerde,
çıkından çıkına doldum taşırdım
hiçbir yere sığmayan
ölüm dirim haberlerini,
çıkamadığım yokuşları
bağışlıyorum giremediğim
çıkmazları : Doydum
gezdiğim caddelerde
kovandan kovana delik deşik
götürdüğüm uğultulara.
Bir kül ki boşuna : Ben
unutsam, kimse hatırlamaz.

Belki de yenilenmeli ağaçlar.
Boyalar devşirilmeli
mevsimin yapraklarından,
haşarı erguvandan.
Yepyeni fırçalar alınmalı çarşıdan,
insan eliyle germeli bezi tahtaya :
Herkes kendine görülmemiş
bir düş aramalı.

Sen, penceredeki suskun kadın :
Hayatımda ol, kal, öl, istiyorum.


Enis Batur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder