SÜNNET


Biraz da sünnetin bize anlatılan muhteşem faydalarına değil de kayıplarına bakalım.



Bir bebeğin doğal ve sağlıklı penisi sünnet edildiğinde sonsuza dek ne kaybedilir?



1.Dartos Fascia adındaki ısıya duyarlı yumuşak kas tabakasının yaklaşık olarak yarısı.
2.Bağışıklık sisteminin bir parçası olan özelleşmiş Epitelyal Langerhans hücreleri;
3.İçinde dorsal sinirin uzantıları da olan yaklaşık olarak 75 metre uzunluğunda mikroskobik sinir.
4.Yavaş hareketleri, sıcaklıklardaki düşük oynamaları, ve yüzeydeki ince farklılıkları hissedebilen, çeşitli tipte 10,000 ile 20,000 arasında özelleşmiş erotojenik sinir uçları. Bu kayıp üst derideki (sünnet derisi) en önemli duyusal alıcılar olan Maysner yuvarlarının da (meissner's corpuscles) binlercesini içerir.
5.Amacı ve değeri henüz tam olarak anlaşılmamış olan estrojen alıcıları.
6.Hareketli penis derisinin %50'sinden fazlası; penis başının penisi kurumadan, aşırı sürtünme ve tahrişten, ve keratinleşmeden koruyan çok amaçlı kaplaması. Penis başının keratinleşmesinin zarar verici cinsel sonuçları henüz araştırılmamıştır.
7.Yumuşak sırtların frenar bantları (the frenar band of soft ridges); insan vücudunda en fazla zevk yaratan bölge. Yoğun olarak sinirlerle bezenmiş olan bu bölgenin kaybedilmesi, geri kalan penisin hassasiyetini normal bir deri tabakasının hassasiyeti ile aynı hale indirir.
8.Anne sütü ve plazma hücrelerinde de bulunan, bağışıklık antikorlarını, antibakteriyel ve antiviralleri salgılayan, yumuşak mukozanın bağışıklık savunma sistemi.
9.Lenfatik kanallar; bunların kaybı vücudun bağışıklık sistemi içerisinde lenf akışını olumsuz yönde etkileyebilir.
10.Frenulum; glansın aşağı kısmında, "V" şekilli, ağ-görünümlü, genelde üst-deri ile birlikte kesilen veya zarar görerek işlev göremez hale gelen çok duyarlı bir yapı.
11.Feremonları salgılayan iç üstderinin "apokrin bezleri". Feromonların kaybının yol açtığı sonuçlar henüz araştırılmamış olmakla birlikte, olası cinsel eşlere sessiz, görünmeyen, ama güçlü sinyaller yolladığı sanılmaktadır.
12.Penisi nemlendirip kayganlaştıran ectopic sebaceous bezleri.
13.Gerekli "kayma" mekanizması. Eğer açılır ve düz olarak yayılırsa, ortalama yetişkinin üstderisi 104 santimetrekare yer kaplar.(yaklaşık olarak bir posta kartı kadar) Kendi kendini kayganlaştıran ve hareketli olan bu deri, penise kendi içinde kayma özelliğini kazandırır; bu da vajinayı kurutmadan, yapay kayganlaştırıcılara ihtiyaç duymadan cinsel ilişkiyi sağlar.
14.Glansın pembe-kırmızı-koyu mor arasındaki rengi. Glans normalde tıpkı dil gibi bir iç organdır.
15.Penis çevresinin önemli bir kısmı. Gevşek üstderinin penise kazandırdığı önemli bir hacim vardır. Bu da sünnetli penisi, sünnet edilmemiş penise göre oldukça ince yapar.
16.Sünnet sırasında üstderiyi penise bağlayan doku yırtılarak koparıp atıldığı için, sertleşmiş penis uzunluğunun 2.5 cm kadarı da kaybolur. Bu paylaşılan zar, üst deri ve glansı penis gelişirken sıkıca birbirine bağlar. Onu koparmak glansa zarar verir; ham, enfeksiyona, sürtünmelere ve tahrişe açık hale getirir. Bu durum penisin büzülüp ufalmasına neden olur.
17.Frenular atardamar ve dorsal atardamarı da içeren metrelerce uzunluğunda damar. Bu yoğun kan dolaşımının kesilmesi, penisin gövdesine ve glansına yeterli kan akışını sınırlar, bu da açık bir şekilde penisin doğal işlevine ve gelişimine zarar verir.
18.Her yıl pek çok erkek kötü operasyonlarda ve enfeksiyonlarda penislerini kaybederler. Bazı durumlarda bu da yapay olarak hormon vs, ile cinsiyetin değiştirilmesine yol açar ve erkekler kadın olarak yaşamaya zorlanırlar.
19.Her yıl pek çok erkek tıbben gereksiz sünnet operasyonlarında hayatlarını kaybederler. Bu ölümler milyar dolarlık sünnet endüstrisi tarafından saklanır.
20.Henüz bilimsel olarak kanıtlanmamasına rağmen, penis ile vajinanın mukozal dokusu arasında gerçekleşen elektrik transferi orgazmın oluşumuna yardım eder. Sünnet ile erkekteki mukozal tabakanın kaybedilmesi, bunu engeller.


Gary L. Harryman 14 Şubat 1999

Kaynak: http://www.cirp.org/pages/parents/lostlist.html


"Bir Parçacık " denilen, 104 Santimetrekare



Pek çok insan sünnetin sonuçlarını "ufak bir parça" diye adlandırarak inkar eder. Oysa bir yeni doğandan, çocuktan veya herhangi bir insandan herhangi bir vücut parçasını kesip kopartmak, "bir parçacık" diye adlandırılamaz.



İnsanların anlamakta güçlük çektikleri şey, sünnet derisinin (prepus) bir yetişkinde büyük bir deri parçası haline geldiğidir. Dr. John Taylor tarafından 1996'da yayınlanan bir araştırmada, sünnet derisinin sinir uçlarıyla yüklü, oldukça erojen bir bölge olduğu gösterilmiştir.



Çocuk sünnetinde kaybolan potensiyel erojen doku miktarını, yetişkin sünnetinde çıkarılan doku miktarını hesaplayarak tahmin edebiliriz.



Sünnet derisi iki tabakadan oluşur (Altta): Epidermal dokudan oluşan dış tabaka (vücudun geri kalanında olduğu gibi) ve mukozal dokudan (göz kapağının içi, ağız ve vajinada bulunan doku) oluşan iç tabaka. Her bir tabaka yaklaşık 4 cm uzunluğundadır. Eğer düz bir şekle getirilebilirse ortalama erkek sünnet derisi yaklaşık olarak 8cm x 13cm boyutlarında olurdu ki bu da 104 santimetrekareye karşılık gelir. Werker, et al tarafından 1998'de yayınlanan araştırma , iki erkek yetişkinin sünnet derisi boyutlarının sırasıyla 60cm² ve 90cm²'ye karşılık geldiğini kanıtlamıştır.








Sünnet, cinsel ilişki sırasında zevk duyusunu beyne gönderecek olan sinir ve sinir uçlarını da tahrip eder.



Gerçekte sünnetten kaynaklanan komplikasyon oranı %100'dür çünkü, sağlıklı, çalışan üstderisinden (sünnet derisinden) mahrum bırakılan penis sakatlanmış ve duyarsızlaştırılmıştır.



Kültürel, dini, duygusal, işlevsel, ve cinsiyet kökenli pek çok etken erkekleri bu zarar hakkında konuşmaktan alıkoymaktadır.



http://www.geocities.com/tabibler/sunnet_istatistik_ve_komplikasyonlari.htm






Bir erkek sünnet derisi yaklaşık 15 adet Amerikan 25 sentini rahatlıkla içine alabilecek büyüklüktedir.



Nöroanatomist Dr. Ashley Montagu, 25 sent büyüklüğündeki "normal" bir insan derisinin 3.66 metre uzunluğunda sinir, ve 50'den fazla sinir ucu içerdiğini belirtmektedir.*



Üstteki çizim sünnet ile yetişkin bir erkeğin yaklaşık olarak 73.2 metre sinir, ve 1000'den fazla sinir ucundan mahrum kaldığını göstermektedir. Dr. Taylor'un araştırması, sünnet derisinin normal deriden daha fazla sinir yüklü olduğunu gösterdiği için, sünnet edilmiş erkeğin 1000'den fazla sinir ucunu kaybettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.






Dr. Taylor'un araştırması, sünnet edilen bir erkek çocuğunun gelecekteki penis yüzey derisinin yaklaşık olarak % 51 'ini kaybettiğini kanıtlamaktadır.



*Montagu A., Matson F. The Human Connection. NY: McGraw Hill 1979



http://www.geocities.com/tabibler/sunnetle_kaybedilenler1.htm



Sünnet Erken Boşalmaya sebep oluyor



TRAKYA Üniversitesi Edirne Tip Fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Osman Inci, sünnetin cinsel hayati olumsuz etkiledigini belirtti. Prof. Dr. Inci, "Sünnet erken bosalmaya sebep olur. Sünnetsiz erkegin cinsel gücü sünnetli erkeginkinden daha fazladir'' dedi. Üroloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Osman Inci, müslüman toplumlarda erkeklere yapilan sünnetin ileri yaslarda cinsel hayati olumsuz etkiledigini ve erken bosalmaya neden oldugunu söyledi. Prof. Dr. Osman Inci, sünnetin bilinen birçok faydasi olmasina karsin cinsel hayati olumsuz ekileyen yanlarininin da bulundugunu belirtti. Sünnetsiz erkeklerin daha geç bosaldigini söyleyen Prof. Dr. Osman Inci, söyle devam etti: "Sünnet derisi denilen ve penisin etrafini tamamen saran deri penisin sicak durmasini sagliyor. Bu deri sünnet yoluyla kesilince penis, artik deri olmadigi için sicak bir ortamda bulunmuyor. Ve dis ortama kendini alistiriyor. Daha sonra vajinal birlesme oldugunda, penis sicak ve kaygan bir ortama aliskin olmadigindan erken bosalma yasaniyor. Sünnetsiz erkekler de ise böyle bir problem yasanmiyor. Çünkü sünnet derisi kesilmedigi için penis o deri ile korunuyor ve sürekli sicak bir ortamda bulunuyor. Vajinal birlesme oldugunda da erken bosalmayi gerektirecek bir durum söz konusu olmuyor. Sünnetli erkekler cinselliklerini daha sönük yasarken, sünnetsiz erkegin cinsel gücü daha fazla oluyor.'' (Sünnetin hijyen sağlaması gibi olumlu yanlarından da bahsetmiş sağ olsun. Bu kadar olumsuzluktan sonra, suyla sabunla halledilebilen hijyen çok önemli bir problem. Sünnetsizler pislikten, hastalıktan geberip gidiyorlar dünyada. Bir bebeğin, hatta çocuğun [gerçi o gönüllü gibi görünür, erkek olacağı söylemine kanarak, ama aklı başında olacağı için sünnet travmasını ömür boyu üzerinde taşıyacaktır] ilerdeki -ki olacağı bile kesin olmayan- bir sağlık sorunu için kendisine danışılmadan böylesi bir operasyonun yapılmasını bile tıp etiğine sığdırmak mümkün değil.)



http://www.geocities.com/tabibler/erken_bosalma.htm








.

8 yorum:

  1. bu ülkedeki bütün erkekler bu boş inançların, aptalca arap geleneklerinin mağduru. seksin insanların hayatındaki sorgulanamazlığını böylesine dogmatik ve zararlıca tahrip etmek ancak yine biat kültürü, neme lazımcılık, toplumsal korkular, dışlanmalar ve yine sorgulamadan kaçmakla mümkün oluyor hâlâ. üstelik bı dini saçmalığı dini hayatının çok az yerinde olanlar, hiç olmayanlar, karşı olanların da uygulaması bu ülkeden bir bok olmaz cümlesini kurdurtuyor bana. bir arkadaşımın çocuğu sünnet oluyormuş ona yollamak için buldum kayıt altında olsun dedim havanda su döveceğimi bile bile. o yüzden konuşmak, yazmak yerine görselliğe, eğlenceye hayatın komik ve hazlı yönlerini görmeye çalışıyorum burada çok da başaramıyorsam da. susalım sevişelim diyorum, amma konuştum sanki dinleyen var gibi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunun yapılmasının nedeni aslında tecavüzcülerin,artniyetlilerin çoğalmaması için.Çünkü sünnetsiz olsaydınız en ufak şeyde uyarılacaktınız.Hem daha çok sapıklık olacaktı hem de düşünsenize yolda giderken uyarılmışsınız ve dışardan bakıldığında da bu kolay kolay fark ediliyor.Bence bu iki neden yeterli olmanıza.

      Sil
  2. Yukarıda yazılanların hepsine ek olarak, daha önceki yazılarımda bahsettiğim "ilk cinsel kodlanma" unsuru da var. İlk cinsel kodlanma, ille de cinsellik yaşanırken tecrübe edilecek diye bir kaide yok. Cinsel organla ilgili yapılan bir operasyon da elbette ki ilk kodlanmaya neden olabilir ve olur. Dolayısıyla, bebek yada çocuk erkek, o yaşa kadar henüz cinselliği tecrübe etmemiş olduğundan, sünnetli tüm erkeklerin ilk cinsel kodlanmasının sünnet sırasında yaşandığını söylemek mümkün. Bu da, etrafta travmalı bir çok erkeğin dolaştığını söylemekle eş. İlk cinsel kodlanması dehşet anları, acı ve kan!

    YanıtlaSil
  3. evet kadına yönelik şiddetin şifreleri gizli bu acı ve kanda çok haklısın.

    YanıtlaSil
  4. kadına ve erkeğe yönelik çok travmatik bir tablo söz konusu...

    YanıtlaSil
  5. çok acımasızca... etrafımdaki insanlara tüm bunlardan bahsidiyor ve "ufacık bir parça yüznden mi yani, istiyorsan git kendini hristiyanlara becert.." gibisinden tepkiler alıyorum. Derdi anlatamamak, insanları sıkı sıkıya bağlı oldukları bir şeylerden kopartmak o şey ne kadar zararlı olsa da çok zor.. (bilgiler için ayrıca teşekkürler.)

    YanıtlaSil
  6. Size katılıyorum. Biyoloji ve felsefe konusunda okulda,universite de bilinçlendikten sonra bende bu konularda kuşkulanmıştım. İnsanlar neden doğal olanı bozuyor diye. Ne hakları var ailelerin zorla çocukların vucuduyla oynamalarının diye aklıma geldi. Tanrı hiçbir şeyi boşuna yaratmaz diye düşünmeli dine çok önem verenler. İşlerine gelince dine uyuyorlar işleri gelince uymuyorlar. Diğer açıdan incelersek konuyu, zaten hep neden cinsel ilişkide erkekler çok zevk almıyor diye düşünürdüm ve kuşkulanırdım. Erkeklerin çok cinsel ilişki düşkünü olmalarının nedeni her seferinde "bu sefer gerçek zevke ulaşacağım" diye düşünmek olduğunu düşünmeye başladım :) İnsan birşeye ulaşamaz ise sayısını arttırarak ulaşacağını sanar :)

    YanıtlaSil
  7. Her ne kadar dini inanclari güçlü biri olmasamda sünnet in seks e faydasını inkar etmemek lazim. Bence çok önemli bir konu tüm erkekler iyi bir cerrahta sünnet olup seks in keyfini çıkarmalıdır. Yararı zararı boşverin hepimiz öleceğiz anın keyfini çıkarın

    YanıtlaSil