Ölü Yıkayıcı Kadın



Ölü yıkayıcısı odur. Uyurken, dur durak bilmeden beni yıkar, durular, kokular sürer. İsteği üzerine giyinik yatarım. Büyük bir özenle giysilerimi çıkarır. Tırnaklarımı keser, dirseklerimi ovar, kulaklarıma küçük bir ağaç parçası sokar, baygınlık geçirmeden içindekileri dışarı çıkarır. Kirpiklerimin arasından pürüzsüz ve katı yüzünü seyrederim: Toza son! Uykuya ya da ölüme temiz gireceğim. Her şey bitince dilinin ucuyla kamışımın üzerinden tartıya sığmaz bir canavarı kaldırır. “Umarım bütün müşterilere yapmıyorsun bunu? -Hayır.” Hiç yalan söylemez. Tüylerim diken dikendir.

Sonra yatağıma kayar ve soğuk ayaklarını bacaklarıma yapıştırır. Alnını öperim. “Derine...” Uçurumların dibinden sesleniyorum sana, sevgilim. Yanıt vermez. İstediğim gibi evirip çeviririm onu: yeryüzündeki görevini bitirdi ve ne olursa olsun, sabaha kadar uyuyacaktır. İş sırası bendedir. Gece uzun. El elden üstündür.

Pierre Bourgeade

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder